Amaç: Bu çalışmada, Fibromiyalji sendromu (FMS) tanılı hastalarda huzursuz bacak sendromu (HBS) görülme sıklığının ve HBS'nin, FMS hastalık şiddetine, ağrı skoruna, uyku kalitesine, hastanın anksiyete ve depresyon durumuna ve yaşam kalitesine olan etkilerinin saptanması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya FMS tanısı almış 100 hasta dâhil edildi. Hastaların demografik özellikleri kaydedildi. Vizüel analog skala (VAS) ile ağrı şiddeti ve Fibromiyalji etki sorgulaması (FES) ile hastalık etki düzeyi belirlendi. Yaşam kalitesi Short Form-36 (SF-36) ile, anksiyete ve depresyon düzeyi Beck anksiyete ve depresyon ölçekleri ile ve uyku kalitesi Pittsburgh uyku kalitesi indeksi (PUKİ) ile değerlendirildi. Hastalar HBS açısından değerlendirildi ve HBS tanı kriterlerini karşılayanlara Uluslararası HBS çalışma grubu hastalık şiddet ölçeği uygulanarak hastalık şiddeti belirlendi. Bulgular: HBS görülme sıklığı %62 olarak saptandı. FMS hastalarında HBS’nin hastalık seyrine etkisini incelediğimizde FES skoru, PUKİ skoru, depresyon ve anksiyete puanları HBS olan grupta HBS olmayanlara kıyasla daha yüksek olsa da fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı. Yaşam kalitesi açısından değerlendirildiğinde, fiziksel fonksiyon dışında istatistiksel anlamlı bir fark saptanmadı. Fiziksel fonksiyon HBS olmayan grupta belirgin daha iyi bulundu (p=0,033). Son olarak FMS’de HBS gelişiminin olası risk faktörlerini demografik özellikler açısından incelediğimizde HBS olan hasta grubunun yaş ortalamasının (46,4±10,1) HBS olmayan gruba göre (43±10,5) daha yüksek olduğunu saptadık, ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p=0,065). Sonuç: FMS yaşam kalitesi, emosyonel durum ve uyku üzerinde olumsuz etkileri olan kronik bir hastalıktır. FMS ve HBS birlikteliği sık görülmekle beraber, FMS’ye HBS eşlik etmesi ağrı düzeyi, FMS şiddeti, uyku kalitesi ve depresyon üzerine ek bir olumsuz etki göstermemektedir.

Objective: The aim of this study was to determine the incidence of restless legs syndrome (RLS) in patients with Fibromyalgia syndrome (FMS) and to define RLS' effects on FMS disease severity, pain score, sleep quality, patient's anxiety and depression status and quality of life. Material and Methods: 100 patients diagnosed with FMS were included in the study. Demographic characteristics of the patients were recorded. The pain intensity was assessed with Visual analog scale (VAS) and the disease effect was assessed with Fibromyalgia Impact Questionnaire (FIQ). Quality of life was assessed with Short Form-36 (SF-36), sleep quality was assessed with the Pittsburgh sleep quality index (PSQI), and the anxiety and depression level was assessed with Beck anxiety and depression scales. Patients were evaluated in terms of RLS, and disease severity was determined by applying the International RLS Study Group Illness Severity Scale to those who met the diagnostic criteria for RLS. Results: The incidence of RLS was 62% in the FMS patients. When we examined the effect of RLS on the course of the disease in FMS patients, although the FES score, PUKI score, depression and anxiety scores were higher in the group with RLS compared to those without RLS, the difference was not statistically significant. When evaluated in terms of quality of life, no statistically significant difference was found except for physical function. Physical function was significantly better in the group without RLS (p=0.033). Finally, when we examined the possible risk factors for the development of RLS in FMS in terms of demographic characteristics, we found that the mean age of the patient group with RLS (46.4±10.1) was higher than the group without RLS (43±10.5), but the difference was not statistically significant (p=0,065). Conclusion: FMS is a chronic disease that has negative effects on quality of life, emotional state and sleep. Although the coexistence of FMS and RLS is common, the accompanying RLS does not have an additional negative effect on pain level, FMS severity, sleep quality and depression.